Diyabet

Diabetes mellitus, vücudunuzun kan şekerini (glikoz) nasıl kullandığını etkileyen bir grup hastalığı ifade eder. Glikoz sağlığınız için hayati önem taşır çünkü kaslarınızı ve dokularınızı oluşturan hücreler için önemli bir enerji kaynağıdır. Aynı zamanda beyninizin ana yakıt kaynağıdır. Diyabet gelişmiş bireyler besinlerden elde edilen glikozun hücrre içine girmesini sağlayan insülin hormonunun yetersiz veya hiç salgılanmaması sonucu ortaya çıkmaktadır.

Nedenleri

  • Obezite veya aşırı kilo
  • Ailede diyabet öyküsünün bulunması
  • İleri yaş
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Stres
  • Gebelik sırasında gestasyonel diyabet oluşumu ve normalden yüksek doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme

Belirtileri nelerdir?

  • Halsizlik ve yorgunluk hissi
  • Hızlı ve istemsiz kilo kaybı
  • Artan susuzluk
  • Sık idrara çıkma
  • Bulanık görme
  • Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde rahatsızlık hissi
  • Yaraların normalden daha geç iyileşmesi
  • Ciltte kuruluk ve kaşıntı
  • Ağızda aseton benzeri koku oluşumu
  • Diş etleri veya cilt enfeksiyonları ve vajinal enfeksiyonlar gibi sık görülen enfeksiyonlar

Tanı

  • Açlık kan şekeri: testinde bireyin en az 8 saat öncesinden aç olması gerekmektedir. Sonucun 100 ila 125 mg/dL arasında çıkan açlık kan şekeri seviyesi prediyabet olarak kabul edilir. Açlık kan şekeriniz 126 mg/dL veya daha yüksekse birey diyabet tanısı almaktadır.
  • Oral glikoz tolerans testi: Bu test için birey gece boyunca aç kaldıktan sonra açlık kan şekeri seviyesi ölçülmektedir. Ardından şekerli bir sıvı içilerek sonraki iki saat boyunca kan şekeri seviyeleri periyodik olarak test edilmektedir.
  • İki saatin sonunda 200 mg/dL’den fazla bir düzey diyabeti göstermektedir. 140 ve 199 mg/dL arasında çıkan bir sonuç prediyabeti göstermektedir.
  • Rastgele ölçülmüş kan şekeri değeri: Rastgele bir zamanda alınan kan testinin sonucuna göre değerlendirme yapılır. En son ne zaman yemek yediğinize bakılmaksızın, kan şekeriniz 200 mg/dL ve üzerinde ise diyabet tanısı konulmaktadır.
  • Hemoglobin A1c: Son iki ile üç aydaki ortalama kan şekeri seviyenizi gösterir. Kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan protein olan hemoglobine bağlı kan şekeri yüzdesini ölçer. Genel olarak diyabet tanısı almış bireylerin rutin takibinde bakılmaktadır ve %6.5’un üzerinde olması kötü uyumlu diyabet anlamına gelmektedir.

Tedavi

  • Kan şekerinizin izlenmesi: Tedavi planınıza bağlı olarak, kan şekerinizi günde dört defaya kadar veya insülin alıyorsanız daha sık olarak kontrol edebilir ve kaydedebilirsiniz. Dikkatli izleme, kan şekeri seviyenizin hedef aralığınız içinde kaldığından emin olmanın tek yoludur.
  • İnsülin tedavisi: Tip 1 diyabetli bireyler hayatta kalmak için insülin tedavisine ihtiyaç duyarlar. Tip 2 diyabetli veya gestasyonel diyabetli birçok birey de insülin tedavisine ihtiyaç duymaktadır.
  • İlaç tedavisi: Bazı diyabet ilaçları pankreasınızı daha fazla insülin üretmesi ve salması için uyarır. Diğerleri karaciğerinizden glikoz üretimini ve salınımını engeller, bu da şekeri hücrelerinize taşımak için daha az insüline ihtiyacınız olduğu anlamına gelmektedir.
  • Beslenme tedavisi: Beslenme tedavisi diyabetli bireylerin vazgeçilmezi olmalıdır. Diyetinizde yeterli miktarda meyve, bol sebze, az yağlı protein ve tam tahıllara yer vermeniz gerekirken; doymuş yağların, rafine karbonhidratların ve tatlıların sınırlı ölçüde tüketilmesi gerekmektedir. Fazla kilolu veya obez bireylerin ağırlıklarının sadece %5’ini kaybetmesi dahi kan şekeri kontrolünde fark yaratmaktadır. Özellikle tedavinin bir parçası olarak insülin kullanılıyorsa insülin dozlarına göre ayarlanmış ve karbonhidrat sayımı yapılmış beslenme planı, diyabet tedavisinin en önemli parçalarından biridir.